2024 Yazar: Jasmine Walkman | [email protected]. Son düzenleme: 2023-12-16 08:38
mangosten / Garcinia mangostana / 6 ila 25 metre yüksekliğe ulaşan isimsiz piramidal ağacın meyvesidir. Mangosten "Meyvelerin Kraliçesi" olarak adlandırılır. Mangosten ağacının anavatanı Güney Asya'dır ve günümüzde ağırlıklı olarak Kamboçya, Tayland, Malezya, Çin, Endonezya'da bulunur. mangostenmangosteen olarak da adlandırılan, isim benzerliğine rağmen mango ile ilgisi yoktur.
Ağacın meyve vermesi için en az 10 yaşında olması gerekir. Tropikal ovalarda nemli bir iklime ve ayrıca iyi drene edilmiş toprağa ihtiyaç duyar. mangosten çoğunlukla ev bahçelerinde yetiştirilen, örneğin yavaş büyüme gibi bir takım zorluklar nedeniyle büyük ölçekli üretim için uygun değildir. Bir sera veya ev bitkisi olarak yetiştirmek mümkündür, ancak nem ve ısı ile sağlanmalıdır.
mangosten veya Garcinia mangostana, adını Fransız araştırmacı Jacques Garcin'den almıştır. Kraliçe Victoria, bu muhteşem meyveye "Tüm Meyvelerin Kraliçesi" unvanını verdi. Asya'da mangosten, yalnızca mükemmel tadı nedeniyle değil, aynı zamanda bir dizi sağlık yararı nedeniyle yüzyıllardır tüketilmektedir.
Meyvenin şekli yuvarlaktır, nispeten sert olan mor bir kabukla kaplıdır. Meyve, yetiştirildiği toprağa bağlı olarak 80 ila 200 g ağırlığındadır. Kabuğun altında, yumuşak, kremsi ve şeffaf olan birkaç parçaya bölünmüş bir çekirdek bulunur. Meyvenin tatlı, tereyağlı badem tadı vardır.
İçinde sıkıca paketlenmiş tohumlar var. Genellikle bir ila beş arasındadır, ancak çekirdeksiz örnekler de vardır. Meyvenin tam olgunlaşması yaklaşık 100 gün sürer.
mangosten bileşimi
Bugün, bilim adamları övgü mangosten İçerdiği çok miktarda bitkisel besin nedeniyle, ksanton adı verilir. Etkinlikleri nedeniyle süper antioksidanlar olarak bilinirler. Mangosteen'de yaklaşık 40 farklı ksanton bulundu, bu da onu bu inanılmaz derecede faydalı bitkisel besinlerin en zengin ve hatta tek kaynağı haline getiriyor. Ayrıca yüksek oranda C vitamini, B vitaminleri, nikotinik asit, magnezyum, potasyum, manganez içeriğine sahiptir.
100 gr mangosten 73 kcal, 18 gr karbonhidrat, 1.8 gr lif, 0.41 gr protein içerir.
Mangosten seçimi ve saklanması
olgun olan mangosten mor renkli, elastik kabuğa sahiptir. Meyve çok sertse, olgunlaşmıştır ve tadı çok iyi değildir. Etin üzerindeki sarımsı lekeler, şımarık olduğu anlamına gelmez, aksine - ona daha hassas bir tat verir. Nadir durumlarda, mangosten hoş olmayan bir tada ve aromaya sahip koyu krem, neredeyse sarı olur. Bu, kökeni belirtilmeyen bir hastalıktan kaynaklanmaktadır. Böyle bir meyveye rastlarsanız sakın yemeyin. mangosten Buzdolabında iki haftaya kadar saklayın.
Geçmişte Kraliçe Victoria, İngiltere'ye taze meyve getirene çok yüksek bir ödül vaat etti. Bu güne kadar mangosten, yüksek fiyatı nedeniyle yaygın olarak tüketilmemiştir. Sınırlı alanlarda mangosten ekiminden kaynaklanmaktadır.
Ülkemizde son derece faydalı olduğu düşünülen bir mangosten suyu vardır. Ancak fiyatı oldukça yüksek - litre başına 50 BGN'ye kadar. Kapsül şeklinde de satın alınabilir.
Mangosten pişirme
Meyveleri yıkayın ve keskin bir bıçakla ortadan ikiye kesin. Küçük bir kaşıkla çekirdeğini kazıyın. Mangosteni tek başına veya lezzetli meyve salatalarına ek olarak tüketin.
Harika ve egzotik aroması nedeniyle şampanya kokteylleri için son derece uygundur. Korumak mümkündür. Mangosten çok lezzetli ve vitamin suları yapmak için kullanılır.
mangostenin faydaları
Son zamanlarda mangosten dünyadaki 5 süper gıdadan biri seçildi. Çok miktarda bitkisel besin göz önüne alındığında, bu bir tesadüf değildir. Meyveler arasındaki bu asil, gerçek bir şifa mucizesidir. Mangosten içeriği sayesinde kemik kaybına karşı korur, çeşitli kanser türlerinin riskini azaltır, kolesterol seviyelerini düşürür, yaşlanma sürecini yavaşlatır, cilt durumunu iyileştirir.
Bu meyve, kardiyovasküler ve solunum sistemini mükemmel bir şekilde güçlendirir, menopozun rahatsız edici semptomlarını hafifletir, yüksek bağışıklığın korunmasına yardımcı olur, vücudu çeşitli enfeksiyonların gelişmesinden korur, iyi bir büzücü etkiye sahiptir. mangosten diyabet, katarakt, ateroskleroz, yüksek tansiyon, inflamatuar bağırsak hastalığı, osteoporoz ve hepatiti önlemeye yardımcı olur. Vücuttaki asit ve elektrolit dengesini korur.
